Eğitim ve Psikoloji Sözlüğü
Terapiste karşı duyulan
güvensizlikgüvensizlik ya da utanç duygusunun etkisiyle, ona verilmesi gereken bilgileri
saklamaSaklama;
şuurlu mukavemetşuurlu mukavemet. bilinçlilik (consciousness) 1. İç ve dış algıların bilincinde olmak;
şuurlulukşuurluluk. 2. Dikkatimizin, belli bir anda
duyumduyum,
algıalgı,
anıanı ve düşüncelerimizden bir bölümünü ayırt etmesi. Freud’un
psikanalitikPsikanalitik kuramına göre,
algıalgı-bilinç sisteminin bir işlevi. Bilinç, iç
ruhsalruhsal olayları
algılamaalgılama ve bunları dış algılardan
ayırt etmeayırt etme yeteneğine sahiptir. Freud, bilincin bu işlevine
gerçeklikgerçeklik testi adını veriyor. Bilinç, bilinçdışından farklı olarak
zamanzaman-yer ulamlarını tanıyor; çelişki kabul etmiyor ve bağlı
enerjienerji kullanıyor; yani, şeylere, bir ölçüde değişmeyen anlamlar yüklüyor. İmgeleri, algıları, şeyleri
sözelsözel (simgesel) olarak
temsiltemsil ediyor.
Algıalgı-bilinç sistemi, topografik açıdan
ruhsalruhsal aygıtın dış bölümünde bulunuyor ve hem dış dünyadan hem de iç kaynaklardan
bilgibilgi alıyor. İşlevsel açıdan anımsatıcı izler içeren
bilinçdışıbilinçdışı ve
bilinçaltıbilinçaltı sistemlerinden farklılık gösteriyor; hiçbir
uyarımuyarım, bilinçte, kalıcı
iziz bırakmıyor. Bilinç sistemi, belli bir anda belli bir öğeyi enerjiyle yükleme yeteneğine (
dikkatdikkat mekanizmasına) sahip olan özgür, hareketli bir enerjiyi kullanabiliyor. Bu, bilincin ekonomik özelliğidir. 3.
Dikkatdikkat ve
içgözlemiçgözlem yeteneği. Son zamanlarda bilinçliliğin daha çok
dikkatdikkat ve
içgözlemiçgözlem yetenekleri üzerinde duruluyor. Bilinç, yalnızca
edilginedilgin bir
algılamaalgılama-
ayrımsamaayrımsama sistemi değildir; hem dış dünyayı hem kendi içeriğini hem de
ruhsalruhsal aygıtı etkin olarak
taramatarama,
incelemeinceleme yeteneğine sahiptir. Bu özelliği ile
bilişbiliş,
bilimselbilimsel psikolojide
öğrenmeöğrenme ve nöropsikoloji gibi alanlarda ağırlıklı bir
araştırmaaraştırma konusu olmaktadır. Bkz.
örtülü bellekBellek;
örtülü öğrenmeöğrenme.